24 Aralık 2014 Çarşamba

BEN ANNE OLDUM! :)





Bu yazıyı yazmaya çok niyetlendim ama bir türlü yazamadım.
Ya küçük hanım izin vermedi ya da ne yazacağımı bilemedim.
Bu gün itibari ile 19 günlük anneyim :D 
5 Aralık cuma günü 13:26 da minik kızım ECE dünya merhaba dedi.
Gerçekten çoook çok farklı bir duyguymuş.
Bunca uykusuzluğa, yorgunluğa hayatta hiç bir şey için katlanmaz insan :)

Doğum sezeryan ameliyat ile oldu. Bebeğimin boynuna kordon dolanmış.
Çok şükür doğumda da sonrasında da bir sıkıntı yaşamadık.
Doğum tecrübelerimin ayrıntılarını başka bir yazıda anlatırım.
Şimdilik sadece bu güzel haberi sizlerle paylaşmak istedim.
Bu aralar hayat çok hızlı akıyor benim için.
Gece gündüz belli değil. 
Hiç bir şeye zamanım olmuyor. Boş vakitlerimde uyuyorum :D
Biraz daha düzene girince tecrübelerimi paylaşmak isterim.


Rabbim isteyen herkese bu güzel duyguyu tattırsın. Yavrularımıza sağlık versin.

Sevgiyle kalın.....

20 Kasım 2014 Perşembe

Hamilelikte 37. Haftam


37. Haftada bizden bir fotoğrafla merhaba demek istedik :)
Pek başarılı olmadı ama idare edin artık  ;)
Bu gün itibari ile 37+ 4 günlük hamileyim.
Son aylarda bebekte ve bende belirgin bir değişim yok aslında.
İlk aylarda hatta haftalarda hep bir yenilik,  bir heyecan vardı :)
Şimdinin tek heyecanı acaba bu kız ne zaman gelecek sorusu.
Eşimde bende artık gelsin istiyoruz. 
Kızımız görmek için çok sabırsızız. 
Rabbim sağ salim kucağımıza almayı nasip eder inşallah.
Bütün eksiklerimiz, hazırlıklarımız, her şey bitti.
Benim mide yanmalarım (çok az da olsa), sırt ağrılarım, konuşurken bile nefes nefese kalmalarım tabi ki devam ediyor.
Maşallah sıpacık bek bir hareketli :) Bu duygu paha biçilemez, anlatılamaz bir duygu ama son zamanlarda kendileri büyüdüğü için bazen bu hareketler canımı yakabiliyor. 
Doğum normal mi olacak, sezeryan mı hala belli değil. 
Boynumuza kordonumuz hafiften dolanmış olduğundan bana sezeryan olacakmış gibi geliyor.
Hayırlısı.....
Doktorum sezeryan bile yapacak olsa, doğum kendiliğinden başlamadığı sürece 40. haftaya kadar  bekleyeceğini söyledi.
Eğer sezeryanla erkenden alırsa %3 ihtimal de olsa bebeğin solunum sıkıntısına girme ihtimali varmış.
Yarın doktor kontrolümüz var. Bakalım doktorumuz ne diyecek.

Bir de en çok sıkıldığım konu 'kıyafet' :( 
Artık son haftalar diye yeni bir şeyler almak istemiyorum.
Rahat ettiğim bir kaç parça var döndürüp, yıkayıp onları giyiyorum :(
Ayaklarımda şiş dolayısıyla hep spor ayakkabı giyiyorum.
Zaten şiş olmasa da düşerim yada ayağımı burkarım korkusu ile topuklu ayakkabı giymeyeli uzuuuun zaman oldu.

Bizden haberler bu. Biraz daldan dala atladığım bir yazı oldu galiba.
Bu konuyu da aramızda idare ederiz diye düşünüyorum ;)

Sevgiyle kalın......




















7 Kasım 2014 Cuma

Doğum Çantası Hazırlamaca


Artık doğum çantasını hazır etmenin vakti geldi.
Çok şükür her hangi bir sıkıntımız yok ama hamilelik bu her an her şey olabilir :)

Önce kendim için aldığım eşyalardan başlayayım.
Küçük bir makyaj çantası yaptım. Malum kızımla ilk fotoğraflarımızı çekileceğiz
güzel çıkalım di mi ama :)
İçinde makyaj malzemelerinin yanı sıra yüz yıkama jeli, diş fırçası, diş macunu, tarak v.s. var.
Son Gratis indiriminden aldığım cala makyaj temizleme mendilini de valizime attım.
Makyaj yapmaya dermanım olur da, temizlemeye olmaz diye :)
Seba-med'in alkol ve alüminyum içermeyen roll on aldım. 
Benri'nin tek kullanımlık sabununu da yanıma aldım belki hastanenin sabununu beğenmem diye
Sağı solu temizlemek için temizleyici içeren ıslak mendil ve göğüs pedi de yerini aldı.
Şimdiden kullanmaya başladığım için henüz çantaya girmeyen Mustela meme başı çatlak önleyici krem ve kaynatılmayı bekleyen silikon meme başı ve göğüs pompası fotoğraflarda çıkamadılar :)


Bir tane pijama takımı, bir tane gecelik ve hastane çıkışında 
giyebileceğim rahat bir kıyafet aldım yanıma.
Gördüğüm kadarıyla lohusa pijamalarında en çok çeşit Aqua firmasında var.
Lohusa tacımıda instagram aracılığı ile keşfettiğim Ece Collection'dan sipariş ettim.
Kendilerine ig den ve buradan ulaşabilirsiniz.
Bence lohusa tacın da güzel modelleri var.
Bütün bunların yanı sıra bolca iç çamaşırı, hasta bezi, hijyenik ped, hastanenin çarşaflarını
kullanmak istemediğim için ve daha şık olması açısından kendim için tek kişilik nevresim takımım da
valizimde yerini aldı.



Terliklerimi annem hiç beğenmedi :)
Süslü püslü lohusa terliği almayı düşünmedim. Onları hastanede giyemezdim zaten.
Suya dayanıklı ve altlarının kaymadığından emin olduğum bu Ceyo terlikleri yanıma almayı tercih ettim.



Gelelim küçük hanımın eşyalarına :)
İki adet emzik, bir biberon, bebek temizleme pamuğu, ıslak mendil ve pişik kremi.
Bunlarda hanımefendinin kozmetikleri :D


Bir kalın ve bir tanede triko battaniye.
Bebeğin rahatça yan yatabilmesi için yan yatırma yastığı. Bilindiği gibi
yeni doğanlarda kusmuklarını yutarak boğulma olayı sık rastlandığından 
yan yatmaları gerekiyor.

Bir tane onlu organik hastane çıkış seti.
İki tane altılı hastane çıkışı seti (ikisi de aynı).
İki tane yedek iç zıbın, bir tane çıt çıtlı body, yedi tane ağız mendili, bir yelek,
bir tane yüz tülbendi, bir tane kundak yapmak için ince battaniye, bir tane penye battaniye
(onlu setin içinde de bir tane penye battaniye var)
Buraya eklenecek bir bebek bezimiz kaldı. 
Onu da nasıl alacağıma henüz karar vermedim.
 Bazı arkadaşlar yeni doğan yerine prematüre almamı önerdi.
Bende kararsız kaldım.
Tabi ki fotoğraf makinemizde valizimizde yerini aldı.

Bebeğin ve benim giyeceğim bütün kıyafetleri hipoallerjenik deterjan ile yıkanıp ütülendi.
Emzik biberon vs. de kaynatıldı.

Benim doğum çantam bu şekilde umarım sizlere de fikir vermiştir.
Bu arada benim unuttuğum bir şey varsa söyleyin lütfen ;)





4 Kasım 2014 Salı

Hamilelikte 35. Haftam


Benim hesaplarıma göre 34. ultrason verilerine göre 35. haftadayız.
Bir yandan günler çok hızlı geçerken bir yandan da hiç geçmiyor.
Bu aralar ruh halim bir garip. Her an her şeye ağlaya bilirim.
Sanırım hormon dengelerinin değişmesiyle alakalı bir durum.
Zaten sulu göz bir insandım, şimdi ki halimi siz düşünün :)
Bu aralar çok tembelim. Hiç bir şey yapmak istemiyorum. 
Havaların sürekli bulutlu ve karanlık olması, hamilelik vs. hepsi benim dengemi bozdu.
Bir tembelliktir aldı başını gidiyor. 
Etrafımda ki insanlar 'bol bol uyu, dinlen bu günlerini mumla ararsın' diyor.
Ben hiç öyle düşünmüyorum.
Bir an önce bebeğime kavuşmak, onu görmek, koklamak, sesini duymak istiyorum artık.
Bazen içimi bir korku sarıyor. Acaba kızıma yetebilecek miyim, nasıl bir anne olacağım?
 Sorular uzayıp gidiyor.
Bütün bunları düşündükçe kafam iyice karışıyor.

Bu gün doktor kontrolümüz vardı.
 Bebişim 2530 gr olmuş.
Doktora doğumun nasıl olacağını sorduk.
 Şimdilik her şeyin normal olduğunu söyledi.
Sezeryan yapılacak olsa bile bir sıkıntı olmadığı takdirde 40. haftaya kadar beklemek gerektiğini söyledi.
Tahmini doğum tarihinin de 7 Aralık olduğunu söyledi :)
Fiziki olarak bir sıkıntım yok.
 Zaman zaman mide yanmalarım oluyor ama çok çok nadir.
Karnımın giderek büyümesiyle hareketlerim oldukça kısıtlandı :)
ve çok çabuk yorulur oldum. Bu da kendimi kötü hissetmemde ki etkenlerden.

Balık mevsiminin açılmasıyla bol bol balık yemeye başladım.
Büyük balıklar daha çok cıva içerdiği için küçük balıkları tercih ediyorum.

Bir yandan da doğum odası süslemeleriyle uğraşıyorum.
Maalesef küçük bir şehirde yaşadığımız için aradığım bir çok şeyi bulamıyorum.
Bazı ürünleri instagram aracılığı ile sipariş ettim.
Bazende 'amaaann boş ver. sıpacık doğsunda bunlar olmasa da olur' diyorum.
 Bazende 'belki de hayatımda bir kere doğuracağım içimde kalmasın' diyorum.
Allah sağlık versin de her şey olur :)
Benim çenem yeterince düştü.
Şimdilik bizden bu kadar.
Sevgiyle kalın...




















1 Kasım 2014 Cumartesi

Mustela Instant Comfort Legs (Rahatlatıcı Bacak Bakım Kremi)



Merhaba, 
bu gün size anlatacağım ürün Mustela'nın rahatlatıcı bacak kremi.
Hamileler için özel olarak üretilmiş bu ürünle ben hamilelik öncesi tanışmıştım.
İyi ki de tanışmışım :)
Hamilelik öncesi çok ayakta kaldığım günlerde, bacaklarımı rahatlatmak için kullanıyordum.
Hamilelikte ise büyük kurtarıcım oldu.
Bu gün itibari ile 33+6 haftalık hamileyim.  
Her geçen gün vücut ağırlığım artıyor.
 Aynı zamanda da vücudum ödem topladığı için ayaklarım da şişiyor.
Dolayısıyla ayaklarım, bacaklarım beni taşımakta zorlanıyor ve çok ağrıyor.
Kremin yapısı losyon formunda.  Yağlı bir yapısı yok.
Cildiniz tarafından hemen emiliyor.
Ferahlatıcı bir mentol kokusu var.
 Ürünü buzdolabında saklıyorum.
Bacaklarıma sürdüğümde içerindeki mentolün de etkisiyle uzun bir süre serinlik ve rahatlama hissi veriyor.
Ağrılarımı hemen yatıştırıyor ve şişliklerimi azaltıyor.
Her gün düzenli olarak kullandığım bir ürün değil. 
İhtiyaç duydukça kullanıyorum

Umarım bu yazı sizin içinde faydalı olmuştur. Yeni yazılardan haberdar olmak için bloğuma abone olmayı unutmayın ;)
Sevgiler....















18 Ekim 2014 Cumartesi

Kullandığım Çatlak Önleyici Ürünler


Merhaba, 
 Ürünlerin tam olarak etkilerini görmek için bu yazıyı doğumdan sonra yazmayı düşünüyordum.
Doğumdan sonra hem vaktim olmayacak hemde belki de elimde fotoğraflayacak ürün olmayacaktı.
En iyisi şimdiden yazmak. 
Düşüncelerim değişirse yazıyı güncellerim diye düşündüm :)

Öncelikle cilt tipimizi bilmek ve ona göre davranmak durumundayız.
Ben çok kuru ciltli biri olduğum için olumlu sonuç alabilmem için ürünlerimi düzenli kullanmam
şart.


İlk ürünüm Linola Duş Jeli.
Bu ürünle hamileliğimin ilk günleri tesadüfen tanıştık.
Eşimden duş jeli almasını istemiştim o da eczaneden bu ürünü almış.
İyi ki de almış :)
Bebek ve çocuklar içinde kullanıma uygun olan ürün, diğer duş jelleri gibi vücudumu kurutmadı.
Zaten ürün açıklamasında da derinin yapısında bulunan linoleik asit ile derinin doğal yapısını bozmadan, hassas ve derin bir temizlik yaptığını söylüyor.
Hamilelik döneminde her gün kremlenildiği için ve hormonların
etkisiyle sürekli terleme ve sıcak basma durumları olduğundan (bende öyle oldu) günde iki kez vücudunuzu yıkamak zorunda bile kalabiliyorsunuz.
Bu nedenle duş jelinin vücudunuzun nem dengesini koruyor olması önemli.
Belli belirsiz çok hafif bir kokusunun olması da kokulara karşı
hassaslaştığımız bu zorlu dönemde işimiz kolaylaştırıyor.



İkinci ürünüm ise Mustela Double Action çatlak önleyici krem.
Bu ürünü bebeğimin kalp atışlarını duyduğum günden beri kullanıyorum.
Bence çatlak önleyici ürünleri ne kadar erken kullanmaya başlarsanız etkiside o kadar iyi olur.
Tabi düzenli kullanımda önemli
Ben ilk başlarda sabah akşam kullandım. (arada tek sefer sürdüğümde oldu tabii)

Ürün, yapısı itibariyle vücut tarafından hemen emiliyor. Kesinlikle yapış yapış
bir hissi yok.
Hafif, rahatsız etmeyen bir kokusu var.



Son aylarda akşamları kullanmaya başladığım üçüncü ürün ise,
Mustela Stretch Mark Care Oil
Çatlak önlemeye yardımcı bakım yağı.
Kesinlikle yağlılık hissi bırakmıyor. Kadifemsi bir yumuşaklık veriyor cildinize.
Kokusu, Double Action kremin kokusuna çok yakın.
Bütün bunlara ilave olarak iki hafta, bazende haftada bir peeling uyguluyorum.
Bol bol su içiyorum. Su içmek hem ilk aylarda 
bebeğin vücutta tutunma şansının artmasına yardımcı,
hemde cildime de içeriden nem desteği sağlıyor.
Şuan 31+5 haftalık hamileyim ve çok şükür hiç bir çatlağım yok :D
İnşallah da olmaz. Ürünlerimi bebeğimin 40 ı çıkana kadar kullanacağım.

Bu dönemde siz neler yaptınız yada yapıyorsunuz?

Sevgiyle kalın.......










8 Ekim 2014 Çarşamba

Hamilelikte 30. Hafta


  Giderek sona yaklaştığımız şu günlerde bende bir panik bir panik sormayın. Yapmam gereken işler gözümde büyüdükçe büyüyor.
   Artık bende, kızımda cüsse olarak büyüdüğümüz için çok fazla ayakta kalamıyorum. Çarşı pazar gezemiyorum. Hamilelere benden tavsiye, alışverişlerinizi kesinlikle son aylara bırakmayın. Yedinci aya girmeden bitirin işlerinizi.
    Bu gün lohusa pijaması ve bebek çikolatası için çarşıya çıktım. Dükkan dükkan gezmedim. Gideceğim yerler belliydi buna rağmen çok yoruldum. Sanırım bir hafta evden çıkmam :)
 Bizim alışveriş anlamında çok bir eksiğimiz kalmadı. Büyük parçalar tamamlandı.
 Şuan bir eksik gözükmüyor ama yapılacak işler listesi uzun :(
  1.  Halılar yıkamaya gidecek
  2. Tül ve stor perdeler yıkanacak
  3. Salonda ki büfede duran tabak çanaklar yıkanacak
  4. Oturma odasında ki koltuklar yıkanacak
  5. Bebeğin kıyafetleri yıkanıp ütülenecek
  6. Bebeğin karyolası hazırlanacak
  7. Kendime lohusa tacı almam lazım
  8. Gelen misafirlere ikramlık çikolata, kurabiye tarzı şeyler alınacak
  9. Mevsim geçişi itibariyle yazlıkları kaldırıp kışlıkları çıkarmam lazım. Şu hava biran önce soğusa....
  10. Doğum çantası hazırlanacak!!!
 Bu liste daha da uzaaar gider. Burayada yazdım iyi oldu yapacaklarımı unutmam :)
 İkimizinde sağlığı iyi çok şükür. 
 Bayramda adet sancısı gibi belimde ağrı olmaya başladı. Aileme pek yansıtmamaya çalışsamda panik oldum. Bu gün koşarak doktora gittiğim. Doktorum bu ağrıların normal olduğunu, vücudun yavaş yavaş doğuma hazırlandığını söyledi. Bende derin bir ooohhhh çektim.
 Hanım kızımız hala başı yukarıda duruyor! Doktorum 38. haftaya kadar dönebilir dedi. Hayırlısı olsun...
 Hareketleri iyice arttı sanki :) artık karşımda oturanlar karnımın bi sağa bi sola nasıl yamulduğunu görebiliyor. Aslında bu yazının altına bir video koymak istemiştim ama hanımefendiyi bir türlü yakalayamadım. Sanki anlıyormuş gibi kamerayı açınca hemen hareketler kesiliyor. :) Bazen bu hareketler can yakıcı olabiliyor ama olsun. Onu hissetmek çok güzel :)
  Hııı yapılacak listesine eklenmesi gereken bir diğer önemli madde 'bebeğe isim bulmak!' evet hala bir isim bulamadık :(








17 Eylül 2014 Çarşamba

PHYSICIANS FORMULA KABUKİ FIRÇA


Merhabalar,
bu gün sizlere yaklaşık 2,5 yıldır severek kullandığım physicians formüla kabuki fırçadan bahsetmek istiyorum.


Tavşan tüyünden yapılmış bu yumuşacık fırçayı ister pudra uygulamasında, isterseniz de fondöten gibi likit ürünlerin uygulamasında kullanabilirsiniz.
Ben daha çok fondöten, renkli nemlendirici tarzında ki likit ürünler için kullanıyorum.


Sık tüyleri ve geniş yüzeyi sayesinde ürünü pürüzsüz ve pratik bir şekilde dağıtmanıza yardımcı oluyor.
Uzun zamandır kullandığım fırçayı haliyle sık sık yıkıyorum. Hiç bir şekilde dökülme yapmıyor.
Şuan fiyatı nedir tam olarak bilmiyorum ama tahminimce 50-60 tl olması lazım.
Severek kullandığım physicians formüla kabuki fırçayı sizlerle paylaşmak istedim. Umarım hoşunuza giden bir yazı olmuştur.
Sevgiyle kalın.......









15 Eylül 2014 Pazartesi

OTEL YORUMU {delphin imperial}


Merhabalar,
Bu gün sizlere geçen hafta dört gece geçirdiğimiz Delphin İmperial Otel hakkında ki yorumlarımı paylaşmak istiyorum.
Otel ultra herşey dahil konsept. 



Otel biraz dar bir alana sığdırılmış. Havuz başında ki şezlonglar çok sıkışık olarak yerleştirilmiş.
Deniz kenarında tatlı bir esinti sizi serinletirken, havuz başında bu esintiden eser yoktu. Tabii bu duruma Antalya'nın nemli havasının da katkısı büyük :)



Rezervasyon yaptırdığımız tatil acentası bizi balayı çifti olarak bildirdiği için, otel yetkilileri de bize özel bir oda hazırlamak istemiş :) (Receptionda ki görevlinin 'balayı çifti misiniz' diye sorarken koca göbeğime bakışı çok komikti :) )
Kapıdan içeriye girdiğinizde sağ tarafta banyo kapısı hemen karşınızda da iki ayrı oda kapısı karşılıyor sizi.



Balayı odalarında yatağın üzerine neden kuğu şekli verilmiş havlu koyulur hiç anlamam :) Bu arada karyola başlığı niyetine yapılmış ışıklı panoya da bir anlam veremedik. Şöyle yaslanıp oturamıyorsunuz. O şey hep kafanıza çarpıyor :(



Bunlarda bizim için hazırlanmış ikramlar. Balayı için bu oteli düşüneneler varsa karşılaşacağı süprizler hakkında fikir edinmiş olabilir.
Kuru yemiş tabağı benim için nimet oldu :) 
İkinci bir nimet ise buz kovası! Yolculuktan dolayı şişen ayaklarıma buzzz gibi suyu dökmek çok iyi geldi :)
Şaka bir yana bence balayı için tercih edilecek bir otel değil. Zaten daha çok çocuklu ailelerin tercih ettiği bir otel.  

Oda geniş ve ferah.


Banyoda tek kullanımlık diş fırçasından, banyo lifine kadar bir çok ayrıntı düşünülmüş.


Genel olarak temiz bir otel.

Otel personeli çok ilgili ve güler yüzlü. Bu sıcakta sürekli ayakta koşturmalarına rağmen suratları hiç düşmüyor.

Otelin ana restoranında her gece bir konsept var. Meksika gecesi, uzakdoğu, akdeniz gecesi vb.
Yemek çeşitliliği güzeldi fakat biz yemekler de pek lezzet bulamadık. Bence on çeşit yemek olacağına beş çeşit yemek olsun ama lezzetli olsun. Taze fasülye olsun ama kılçıksız olsun :)
Birde ben hamile olduğum için yemek seçiminde daha çok zorlandım. Çünkü hamilelere deniz ürünlerinin çoğu yasak. Tavuk ve yumurta tüketmiyorum. Baharatlı yiyecekler mideme dokunuyor vs. derken yemek işi benim için daha zor oldu.
Ama tatlılar süperdi. Hem çeşit olarak hemde lezzet olarak.
Ayrıca otelde yedi tane alacarte restaurant bulunuyor. Bunlardan birinde ücretsiz yemek yeme hakkınız var. Biz tercih etmedik.

Bizim bu oteli tercih etmemizde ki en büyük neden şehir merkezine yakın oluşuydu.
Bir daha gider miyiz? Sanmıyorum.


Daha çok yazı ve paylaşım için bloguma abone olmayı unutmayın :)






5 Eylül 2014 Cuma

ORAL GLUKOZ TOLERANS TESTİ



Gestasyonel diyabet, daha önceden diyabeti olmayan bir gebede ikinci trimester ve sonrası bir zamanda diyabet ortaya çıkmasıdır.
Gebenin kan şekerinin yüksek olması, bebeğin iri doğmasına, bebekte zeka geriliği oluşmasına ve ölü doğuma kadar bir çok kötü duruma neden olmaktadır.

Hamileliğin  24-27 haftaları arasında gestasyonel gebelik olup olmadığını anlamak için oral glukoz tolerans testi yapılmaktadır.

Ben bu konuda çok fazla ahkam kesmek, internetten okuduklarımı kendi bilgimmiş gibi yazmak istemiyorum. Sadece bana uygulanan bu testten bahsedeceğim.

Test yapılmadan önce kafam çok karışıktı. Televizyonda izlediğim bağzı sağlık programlarına katılan hekimler bu testin yapılmasının bebek için zararlı olduğundan bahsediyordu. Haliyle benim kafamda da bir çok soru işareti olmuştu. 
Eşimin babası iç hastalıkları uzmanı. Kafamda ki soruları anlattım o da bu testin neden yapıldığını, yapılmazsa neler olacağını güzelce anlattı ve yaptırmaya karar verdim.

Şeker yükleme testi için aç karnına hastaneye gittim ve hemen damar yolu açıp ilk kan örneğini aldılar. Sonrasında içmemem için bir sıvı verdiler 10 dk içinde bu sıvıyı içmemi, sıvıyı bitirdikten bir saat sonra tekrar kan örneği alacaklarını söylediler

Not: İlacı içerken fotoğraf çekmeyi unuttuğumdan, görsel üretici firmanın sitesinden alınmıştır.

Bu sıvıyı içmek beni çok korkutmuştu fakat korktuğum gibi olmadı. Bildiğimiz sade gazozun asitinin daha az şekerinin daha çok olduğunu düşünün :) 
Bir saat sonra tekrar laboratuvara gittim kan verdim. Bir saat sonra tekrar gelmemi söylediler.
Bu süre zarfında bir şeyler yemek içmek yasak. Sadece isterseniz biraz su içebilirsiniz.
Bu süreçte açlık beni biraz zorlamadı desem yalan olur :)
Bir saat aradan sonra üçüncü kan örneğini verdim ve 15 dk sonra test sonuçlarımı aldım. Çok şükür her şey yolunda çıktı. Artık içim daha rahat......






4 Eylül 2014 Perşembe

HAMİLELİKTE 26. HAFTA


 Artık son üç aylık doneme girmiş bulunmaktayız :) Haliyle heyecan artmaya başladı. Sanki karnım her geçen gün biraz daha büyüyor. Haliyle bende :( 

  Son günler epeyce sıcak. Yağmur yağsa da serinlesek diyorduk ama bu seferde acayip bir bulut nemi olmaya başladı. Kısacası benim için zooor günler :) Normalde de çok terleyen sıcağa gelemeyen biriydim zaten. Şuan ki halimi siz düşünün. Her an yapış yapış :( Bu sıcaklardan bebekte etkilendi. Bir kaç gün hareketleri azaldı. Çok panik oldum. Tetonoz aşısının son dozu için sağlık ocağına gitmiştim. Aynı zamanda aile dostumuz olan aile hekimimizle durumu paylaştım hemen ultrasonla baktı. Bebeğim iki büklüm olmuş duruyordu :) sıcaklardan etkilenmiş olabileceğini söyledi. Çok şükür çok uzun sürmedi artık iyi :)

  Artık hareketlerim kısıtlanmaya başladı. Eğilip kalkmak zorlaşmaya başladı. Bazen çorap giymek zor olabiliyor :) 

  Karnım her geçen gün büyüdüğü için normal olarak duruşum değişiyor ve acayip sırt ağrılarım oluyor zaman zaman :(

  Son 1-2 haftadır eşim işten geldikten sonra (yani saat 22:00 den sonra) yürüyüş yapıyoruz. Bir saat kadar yürüyoruz. Bu ikimize de iyi geliyor.

  Hamileliğin ilk günlerinde olduğu gibi uykuya doyamıyorum. Akşam üzeri saatlerinde uyumamak için kendimle savaşsamda nafile. Günlerdir uyumamışım da uykusuzluktan bayılacakmış gibi hissediyorum. Ana kız bir saat güzellik uykusu uyuyoruz bizde :)

  Son günlerde vücudum daha çok şişmeye başladı. Bir bacak nasıl şişer artık daha iyi anlıyorum :)

  Bu hafta oral glukoz tolerans testi yapıldı. Yani kısaca şeker yükleme testi. Çok şükür sonuçlar normal çıktı.
  Her zamanki gibi beslenmeme dikkat etmeye çalışıyorum. Olabildiğince asitli içeceklerden uzak duruyorum. Her gün düzenli olarak süt ve süt ürünleri tüketmeye çalışıyorum. Bol bol ceviz tüketiyorum. Omega 3 vücudumuzda depolanan bir madde olmadığından her gün dışarıdan almalıyız bu yüzden cevize önem veriyorum. Bol su içiyorum. Karbonhidratlardan kaçmaya çalışıyorum ama onlar genellikle beni yakalıyorlar :)
   Bizde günler böyle geçip gidiyor.

27 Ağustos 2014 Çarşamba

Bebek Arabası Seçimi




25. haftayı devirmeye yaklaştığımız şu günlerde bebeğin ihtiyacı olan büyük parçalara karar vermeye çalışıyoruz. Bazen de işin içinden çıkamıyoruz.
İçinden çıkamadığımız bir konuda bebek arabası.

Öncelikle bir bebek arabasından beklentilerimi anlatayım:

- Yeni doğanlar için kullanıma uygun olmalı.

- Bebek arabasının çift yönlü sürüş özelliği olmalı.

-Bebek arabasının sürüş yönü değiştirme işlemi oturma ünitesi yerinden çıkarılmadan yapılabiliyor olmalı.

-Kolay açılıp, katlanmalı

-Çok ağır olmamalı

-Katlandığında çok yer kaplamamalı. Arabanın bagajına rahatlıkla sığmalı.

- En az 3 farklı yatış pozisyonu olmalı.

-Oturma ünitesinde kullanılan kumaş yıkanabilir ve terletmeyen dokuda olmalı

Benim bebek arabasından beklentilerim bu yönde :) İnternetten incelediğim kadarıyla  benim beklentilerime en yakın ürün Bugaboo Bee Puset. Ürünü daha yakından incelemek için  buraya tık tık .
Not: Görsel www.joker.com.tr den alınmıştır.


Bazı tecrübeli arkadaşlarım bebek arabasına bu kadar para vermenin gereksiz olduğunu söylüyor.
Hatta 'senin bebeğin kış bebeği olacak soğukta çocuğu nereye götüreceksin şimdi alma yaza doğru al' diyenler var. 
Chicco Liteway baston puseti al diyenler var. (çoğu kişide de hep bu arabayı görüyorum)

İşte bizde düşünüp duruyoruz ne yapsak, ne alsak diye.
Siz bebeğiniz için hangi arabayı tercih ettiniz? Memnun kaldınız mı? Sizin bebek arabasında aradığınız özellikler neler?
 Kafamdaki düşünceleri sizlerle paylaştığıma ve sorularımı da sorduğuma göre, yazımı burada noktalayabilirim.

Sevgiler..... 









13 Ağustos 2014 Çarşamba

HAMİLELİKTE 23. HAFTA



Merhabalar,
bu gün hamileliğimin 23+2 . haftasındayım (23 hafta 2 günlük).
Hafta Hafta yazmıyorum çünkü her hafta yazacak anlatacak bir şey olmuyor. Ben de belli aralıklarla yazmayı uygun gördüm.

Artık sıcaklara dayanamıyorum. Vücutta ki değişen hormonlardan dolayı sanırım çok sık terliyorum.
Serinlemek için evi yıkamak geliyor içimden. Gerisini siz düşünün :)
Tabi ben sıcaklara dayanamayınca klima benim hayatımın bir parçası oluyordu ki ben hasta oldun :)
Kronik her kış yaşadığım sinüzit ve buna bağlı alerjik kuru öksürük.
Yazın bu sıcağında yapıştı yakama. Öksürmekten uyuyamaz oldum. Karnım acımaya başladı, bebeğe bir şey olur mu korkusu, ilaç vs. vs. (Bu konuya ayrıca bir yazıda değinmek istiyorum) 
Yaklaşık bir hafta on gün kadar süründükten sonra çok şükür iyileştim :)

Değişen hormon dengesi sizi bedensel ve ruhsal açıdan çok değiştiriyor. Artık daha duygusal bir insan oluyorsunuz.
Hamileliğin ilk başlarında aldırmanın haftasında uzayan kaşım, bıyığım şimdilerde ise çok geç çıkıyor.
Bu olayı inanılmaz sevdim :) İlk başlarda matlaşan saçlarım eski haline dönmeye başladı ama hala inanılmaz dökülüyorlar.

Artık karnım daha bir belirgin dışarıdan hamile olduğum anlaşılır duruma geldi.
  Bebeğimin hareketlerini de artık daha iyi ve daha çok hissediyorum :) En güzel yanı da bu sanırım :)
Zaman zaman el ve ayaklarım şişiyor. Alyansımı takamıyorum. Sabah taksam da akşama çıkaramıyorum :)
Birinci trimesteri altlattığım için (neredeyse ikinci trimester bitecek) artık daha rahatım.
Biliyorsunuz birinci trimester düşük açısından daha riskli.
Henüz tatile gidemedik :( ve bu konuda da çok kararsız. Doktorum havuza girmediğim süre bir sorun olmayacağını istediğim yere gidebileceğimi söylüyor ama açıkçası biz korkuyoruz.
Bir de hastalık atlatınca daha da korkar olduk.
Bir yandan da çocuksuz bir çift olarak son tatilimiz olacak. Bir jübile yapmak lazım di mi :D

Artık bebeğimiz bizi duyuyor ara ara onunla konuşuyorum. Bazen ne anlatacağımı bilemesem de :)
Bu sohbete babamızı da dahil etmeye çalışıyorum ki bebek dünyaya geldiğinde onunda sesini tanısın.
Aslında şimdiden tanıyor sesimizi. Bazen biz konuşurken o da minik tekmeleriyle bize cevap veriyor :)
Ara ara da ona müzik dinletiyorum buraya tıklayarak sizde göz atabilirsiniz.
Hamileliklerinde bu tarz müzikler dinleyen arkadaşlarım bebeklerinin çok sakin olduğunu söylüyorlar.
Zaten uzmanlar da, bebekler anne karnındayken duymaya alıştıkları müzikleri, doğduktan sonra huysuzlandıkları anda duyarlarsa daha çabuk sakinleşir diyorlar.

Artık doktor muayeneleri de daha eğlenceli olmaya  başladı. İlk zamanlara göre bebek daha büyük olduğundan ultrasonda da daha net gözüküyor. Hatta en son kontrolümüzde doktor ultrason görüntülerini bir cd ye aktarıp verdi. Deli gibi her gün ona bakıyorum :D

İkili ve dörtlü taramalarımız yapıldı ve normal çıktı.
Tetanoz aşısının birinci dozunu da vuruldum. Aşıda da hiç bir sıkıntı yaşamadım. Bazen aşıdan dolayı annelerin kolunda ağrı hareketlerde zorluk olabiliyormuş.
En başından beri olumsuz şeyler düşünmemeye çalışıyorum. "hiç bir şey olmaz" diyorum. Kötüyü çağırmaya gerek yok dimi :)

Çok şükür şimdilik her şey yolunda...
:)











11 Ağustos 2014 Pazartesi

The Body Shop Kenevirli Lip Balm

Hastalıktı, falandı, filandııı derkeeennn ben uzun bir süredir bloğa bakamaz, yazı yazamaz oldum.
Bu gün sizlere bir ürün incelemesi (tavsiyede diyebiliriz) yazısıyla 
MERHABA 
demek istedim :)

Anlatmak istediğim ürün bir dudak ürünü.


The body shop un kenevirli dudak balmı.
Benim dudaklarım çok sorunlu. Yaz kış sürekli kurudur ve kabuk kabuk kalkar.




Bu çirkin görüntüden dolayı sürdüğüm rujlar da hiç hoş durmuyor.
Bazı rujların dudakları iyice kuruttuğunu da düşünürsek, manzarayı siz tahmin edin.

Bu güne kadar bir çok dudak ürünü denedim fakat hiçbiri bu kenevirli lip balm kadar iyi gelmedi.
Sürdüğüm andan itibaren dudaklarımı yumuşacık yapıyor, soymuyor.
Üzerine ruj sürdüğüm zamanlarda da nem vermeye devam ediyor.
Bence en büyük eksisi spf içermeyişi. Spf de olsaymış tadından yenmezmiş.
Maalesef benim yaşadığım şehirde The Body Shop mağazası yok. 
Antalya seyahatlerimde hep uğramaya çalıştığım yerlerden biridir fakat  orada da son zamanlarda ürünü bulamıyordum.
En son Ankara seyahatim sırasında buldum veeee 3 al 2 öde kampanyası vardı :) hemen kaptım üç taneyi. 
Biri çantamda, biri banyomda, biri de yedek çekmecemde  :)
Fiyatını net hatırlamıyorum ama sanırım 13 tl gibi bir fiyatı olması lazım.
Benim bereketli bulduğum ve vazgeçemediğim bir ürün.
Sizin vazgeçemediğiniz dudak ürününüz hangisi?





6 Temmuz 2014 Pazar

BOYNER ALIŞVERİŞİ


Hafta içi Boyner de dolaşırken bu hastane çıkışı setini gördüm. Orada ki görevli bu üründe indirim olduğunu 64,99 dan 38 tl ye düştüğünü söyledi. Bende hemen aldım :)


Önlük, şapka, eldiven, body, tulum ve patikten oluşan bu seti çok beğendim :)

Özellikle de tulumunun kruvaze olması çok hoşuma gitti. Yeni doğmuş bir bebeği giydirmek kolay olmasa gerek :) 
Not: Ne yaptıysam olmadı bu resimi de çeviremedim. İdare edin artık :((( 

Bu battaniyede 39,99 tl den sanırım 20 tl ye düşmüştü. Desenleri aynı olduğu için takım olur diye bunu da aldım.
Eğer sizin de ihtiyacınız varsa bu indirimi kaçırmayın derim. Dün baktığımda indirim devam ediyordu.
Güzel bir hediye bile olabilir ;)
Sevgiyle kalın....

KİPA ALIŞVERİŞİ

Hamile olduğumu öğrendiğim günden beri hep bebek mağazalarını gezmek, bebek ürünlerini incelemek ister oldum :)
Cinsiyetini bilmediğimiz için çok fazla bir şey almıyordum. Bazen de dayanamayıp aldığım da oldu :)
Genel de sarı ve beyaz rengi seçiyordum kıza da erkeğe de olur diye :)
Artık cinsiyet belli oldu dolayısıyla da milli rengimizde belli oldu :)
Yeni bebeği olan bir arkadaşım Kipa'nın ürünlerinden çok memnun olduğunu, bir çok pahalı markanın bir yıkamada dağıldığını ama bu ürünlere bir şey olmadığını muhakkak Kipa'ya bakmam gerektiğini söyledi. 
İyi ki de söylemiş gerçekten fiyatlar çok uygun ve ürün kalitesi de çok güzel. Hepsi %100 pamuk.
Çoğu kıyafetin bir ay giyilip kaldırılacağını da düşünürsek bence süper :)

Nedense bu fotoğrafı çeviremedim :) Bu sekizli takım 45 tl. İki tane çıtçıtlı body, bir pantolon, bir önlük, bir üst, bit tulum, şapka ve eldivenden oluşuyor.




Battaniyeyi daha önce gittiğimde almıştım fiyatı 34 tl den 17 tl ye düşmüş. Son gidişimde de bu üçlü takımı gördüm (tulum,şapka ve çıtçıtlı body) hepsinin takım olacağını düşündüm. Üçlü takımda 39 tl den 23,40 tl ye düşmüştü.


Bu ikili patikli pantolonlar da 21 tl den 6,30 tl ye düşmüştü.

Uzun kollu bodyleri de pantolonlara takım olması için aldım. Bu ikilinin fiyatı da 27 tl den 13,50 tl ye düşmüş.
Benim Kipa dan aldıklarımın bazıları bunlar. Umarım size de fikir olmuştur.
Sevgiyle kalın.....

KIZ ANNESİ OLMAK

17. Haftayı bitirmeye yaklaştığım şu günlerde artık karnım daha da belirgin. 
Büyüyen karnımı gören insanların ilk tepkisi 'aaa hayırlı olsun, cinsiyeti belli mi?' şeklinde oluyor. Bende onlara gayet mutlu bir şekilde 'evet, kızımız olacak' diyorum.
Sanırım karşımdaki bir çok kişi için bu beklenen bir cevap değil. Karşımda suratlarını biraz ekşitip 'ee canım önemli olan sağlıklı olması tabi, sağlıklı olsun da  cinsiyet önemli değil zaten' şeklinde kendilerince teselli veriyorlar sanırım.
Bilmiyorlar ki onlar bu şekilde konuştukları için yumruğu suratlarına geçiresim geliyor :)
'Erkek' desem ne değişecekti ki? 
Tabi ki önemli olan sağlıklı olması bu bütün annelerin tek dileği. Ne far eder kız olmuş, erkek olmuş?
'hayırlı olsun, Allah sağlık versin' de geç ne gerek var lafı uzatıp, suratını düşürüp 'ehh sağlıklı olsun yeter' falan demeye? Ne gerek var gereksiz yorum yapmaya? Hayır anlamadığım, ben eşim ve ailelerimiz bu durumdan oldukça memnunuz. Sana ne oluyor?
İçimi birazcık döküp rahatladıktan sonraaa size mutlugünler diliyorum :)))

2 Temmuz 2014 Çarşamba

BİR PRENSES GELİYOOORRR :)

 17. Haftadayız artık. Dün itibari ile bebeğimizin cinsiyetini öğrenmiş olduk. Aslında eşim de bende tahmin ediyorduk. Annelerin içine doğar derler, benimde en başından beri içimden geçen kız olduğuydu. 
  Tabi ki önemli olan sağlıklı olması cinsiyetin çok önemi yok ama insan yine de merak ediyor. Özellikle de bebek mağazalarına girdiğinizde :) Bir sürü gözünüze çarpan kıyafet oluyor ama hangisini alacağınıza karar veremiyorsunuz. Ben şimdilik aldıklarımı hem erkeğe hemde kıza uyacağı için beyaz ve sarı seçmiştim. Bundan sonra artık cinsiyetine göre daha spesifik şeyler alabilirim. 
  Bu güne kadar eşimle hep bebek eşyalarına bakıp bakıp 'bir an önce cinsiyeti belli olsun alış verişe başlayalım' diyorduk. Bebek eşyaları bizi çok heyecanlandırıyordu. Şimdi ise 'aamaaaannn daha vakit var alırız ne olacak' diyoruz. Çünkü şu an daha önemli bir konu var. Evet isim konusu. Bu işin bu kadar zor bir karar olacağını hiç düşünmemiştim :(  Kulağa hoş gelsin, söylenişi çok zor olmasın, anlamı güzel olsun, herkeste olmasın.... Önce kriterlerimizi belirledik :) İnternette bununla ilgili bir çok site var ama öyle saçma sapan isimler yazmışlar ki teek teek hepsine bak bildiğin zaman kaybı. Bilmiyorum bu işin içinden nasıl çıkarız :(
  Siz bebeğinizin ismine nasıl karar verdiniz?  Sizin önereceğiniz bir isim var mı? Bu konuda bana yardımcı olur, fikirlerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.
  Sevgiyle kalın......  :)